28 Ocak 2011 Cuma

Gidiyorum!

Milimetrik hesaplarla, ince ayarlarla, kimi zaman saç baş yolarak yaptığım valiz doldurma çalışmaları -sanırım- bitti. Şu an saat 02.20. Yollama komitesi uyuyor. 

Bense karışık hislerle uykusuzum..Üzerimde gelinliğimle, eşimle el ele girdiğim evimden; kendi başıma,ellerimde valizlerimle çıkacağım için birazcık hüzünlü oturuyorum hala.. Sabah 10.50 uçağı ile gidiyorum. 

Tüm dostlara en içten muhabbet ve dualarımı yolluyorum.
 Tüm sevdiklerimi, hatıralarımı, en güzel anlarımı kalbime doldurup, tüm gözyaşlarımı, yalnızlıklarımı, korku ve hüzünlerimi burada bırakarak gidiyorum.
Uzunca bir süre bekledikten sonra, artık kıymeti bilinerek yaşanacak hayatı hayal ederek gidiyorum.
Canım annemi ve Canım'ın annesi annemi gözyaşlarından öperek gidiyorum...


Güzel İstanbul'un hiç bitmeyen esintileri bu kez başımda esiyor, ve ben artık sevgiliye gidiyorum...

Hoşçakalın...

19 Ocak 2011 Çarşamba

Koşturmaca

Yorgunuuuuuum!
Sürekli koşturuyorum.
Her yerlerim ağrıyor, bitmiyor toparlanma işleri...

Paketledim,koliledim, kamyona yüklettim, yolladım, geride kalanları ayıkladım, attım, verdim, Eminönü'ne bir kez gittim, yetmedi, yeni şeyler gerekti, yarın yine gideceğim, 2 valize sığamadım, 3.yü de götüreyim dedim ama evdeki 3. valizim de küçük geldi...

Dik duramıyorum artık sürekli eğilip doğrulmaktan, belim ağrıyor, dizlerim tutmaz oldu neredeyse..
Sol kaburgamda batıyor sanki...
Kim demişti "bunlar tatlı telaşlar" diye, hııı kim demişti? Yoruldum diyoruuuum, hani tatlılar?!
Şikayetlerim bunlar, şimdilik... :)

ps: bir de dişçiye gitmek istemiyorum (korkuyorum :S)  randevu almak için elim telefona bile gitmiyor stresten :)


Bana dua ediniz lütfen...

15 Ocak 2011 Cumartesi

Seni Özleyeğim Waffle!

Okuldan giderken ayrılacağıma üzüleceğim şeylerden biri de campüsteki nefis waffle olacak sanırım! Yukarıda gördüğünüz resim de Canancığımın veda süprizi waffle'a ait. Bebek'teki, Ortaköy'deki wafflecıları solda sıfır bırakır inanın... Immm, nefis! evde de yapılabiliyor, ben daha önce teflon tavada denemiştim. Bi ara tarifini yazarım inş.
Evdeki son durumdan da bahsedeyim birazcık. Marketten bir sürü koli aldık, her bi şeyi sardık, sarmaladık, kolilere yerleştirdik. Bu arada toparlanırken kıyıdan köşeden o kadar çok defter,kalem,ajanda,not defteri,post-it kağıdı çıktı ki anlatamam. Resmen kırtasiye deposuna dönmüş ev yahu! Neyse bu vesileyle karşı komşunun 3 çocuğu bayram etti :)
Şimdilik bu kadar efenim..
Küçük Kız hala İstanbul'dan bildiriyor; son 12 gün!
Sevgilerimle..

13 Ocak 2011 Perşembe

Son İş Günü

Yarın işyerinde son gün. 
Yeni bir hayata başlayacakken bıraktıklarına da epeyce üzülüyor insan.. 

Bol güneşli ofisim, dağınık masam, her daim pozitif Litvanyalı officemate'im.. 
Her biri hayatıma ayrı bir renk, ayrı bir ışık katan tüm arkadaşlarım.. 
Sabahları serviste uyuklamalarım, alt katta Yurdanur Hocaların ofisinde yaptığımız kahvaltılar, dinlenme odasındaki lahmacun partilerimiz, nedense hep esinlenip karikatür çizdiğim, günlük yazdığım seminerler..

Merdivenleri hızlı hızlı tırmanmam, inerken her seferinde en tepedeyken en aşağıya kadar yuvarlanmaktan korkmam, kaburgalarımı,kalçamı kırmaktan çok "eteğim başıma geçerse" diye rezil olma fobim, :p


 her gün defalarca turladığım uzun koridorlar,

ders arasında başımı masaya koyup 5 dakikada uyuyup uyanmam...

Sınav kağıtlarındaki öğrenci hatalarına gülmem, öğrencilerin yaptığı her türlü espriler, günlük olayları yorumlamamız, araya ders sıkıştırma çabam..

öğrencilerle yerli malı haftasını yaşatma çabamız olan enteresan tea party'ler, 

Sabah ilk derste gizli gizli sınıfta sucuk pişirip bütün okulu kokutmamız... :)

yaz okulundaki "karpuz partileri", 

Kapının altından atılan öğrenci notları,ödevleri,enteresan istekleri,cin fikirleri...
Tüm saçmalıklar, tüm koşuşturmacalar, tüm sıkıntılar,tüm "bitse de gitsek"ler, tüm "ohh,şükür bu da bitti!"ler...
Tüm güzellikler, sayamayacağım kadar çok güzellikler...
İyiler, tatlı-sertler, anlayışlılar, babacanlar, sinirli görünenler, aceleciler, yavaşlar, komikler, anneler, hamileler... Tüm arkadaşlarım...
Hepsi, hepsi...

Buradaki nasibim bitiyor, belki tamamen  belki bir süreliğine... Hayatımda bir kapı kapanıyor, diğer açılan kapıyı her ne kadar uzun zamandan beri beklemiş olsam da... Bilmiyorum işte.. Biraz gerginlik var doğal olarak sanırım...
Hayırlısı olsun bakalım.
Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler... 

Yarın son gün işte.. Veda etmek zor..
Daha derin nefes...

10 Ocak 2011 Pazartesi

Vize

Güzel bir haberim var. Bugün vizem onaylandı çok şükür.
Artık geriye kalan paketlenip, toparlanıp gün saymak... Bir de vedalaşmalar var tabi...

Vedalar...
Derin nefes...

3 Ocak 2011 Pazartesi

THY Kazığı

Oysa nasıl da sevine sevine almıştık bileti. "Vay canına, demek ki 2 adet 23 kg'lik bagaj hakkı veriyor ha, vay saflar" bile demiştim içimden :))

Ama ancak bugün öğrendim ki asıl saf benmişim maalesef. Sevgili THY'nin aktarmalı ABD uçuşumda aktarıldığım hava yolu şirketi ile anlaşması olmadığından, taşıyacağım 2. valiz bana extra charge olarak geri dönecekmiş!

Şöyle sadeleştireyim, Türkiye'den New York'a uçakta 2 valiz + 1 el bagajını bedava taşıma hakkım var, ama New York'ta bineceğim uçağın bana 2. valizim için ne kadar fatura keseceği meçhul! Ne hoş! Ne hoş! Zaten masrafın alasını yapıyoruz bir de sen vur ey THY! Hiç bir yerde belirtme bunu sakın, bileti alıncaya kadar uyarma, minicik de olsa bir kıyıya yazma bu bilgiyi, e mi?!.. 

Hayır o değil de, ya JFK hava alanında yanımda yeterli cash olmadığı halde öğrenseydim bu gerçeği? Söyle THY ha, söyle? Ne olacaktı o zaman? Zalımmmm THY, neredeyse American Dream'imin ilk gününde beni rüsvay edecektin oralarda ! 
I don't feel like  a star! hıh!!

2 Ocak 2011 Pazar

Yol Hazırlıkları :)

Sağ üst köşede göreceğiniz sayaçtan da anlaşılacağı üzere gitmeme azıcık bir süre kaldı. Henüz heyecanlanmaya başlamadım. Ama son dakika insanı olmayı sevmediğim için hazırlıklara şimdiden başladım. Götüreceklerimin listesini zaten aylardır yapmaktaydım. Geçen haftalarda 6 tane vakumlu poşet almıştım. Bu haftasonu da hasta olmama rağmen, dün havayı güzel bulunca alacaklarımın bir kısmını tamamlamak için kendimi dışarı attım :) 

Öncelikle bir takım çay bardağı aldım. Evden götüreceğim bardaklarım için de ne zamandır kahveci çay tabağı arıyordum, onları da bulunca keyfim iyice arttı,takımı tamamlamış olduk :) E çay takımlarını almışken çaysız alışverişi bitiremezdik, 2 paket tiryaki çayı ile bir paket tomurcuk çayını da kaptıktan sonra döndük eve. 
"Orada çay yok mu" diyenler olacaktır,vardır illaki de ben poşet çayı hiç sevmem arkadaşlar. İster demlik poşeti olsun, ister sallama çay poşeti, farketmez. Çay dediğin çöplü içilir bence. İdare ettiği kadar içeriz götürdüklerimi. Sonrasında da ayarlarız bir şeyler inşallah..
Neyse, dün böyle geçti.
Bugün ise yıkama,kurutma,ütüleme işlerine girdik annemlerle beraber. Yastıklar, danteller, örtüler yıkandı. Kurutuldu.Ütülenecekler ütülendi. TR'de bırakılacaklar, ABD'ye götürülecekler ayrıldı, vakumlu poşetlere kondu, kaldırıldı. Yazlıklar şimdiden vakumlandı. Şimdi sırada Eminönü alışverişi ve ardından valiz almak kaldı. Geriye son bir diş bakımı, ve geçen yaz olduğum ameliyatın ardından son kontrolümü yaptırmak kaldı. 

Şimdi ABD'de yaşayanlardan tavsiye istiyorum. Sizce neler getirmeliyim? Gıda, eşya vs hususunda sürekli aklıma bişeler geliyor. Öne çıkanlar ise çaydanlık, çay bardakları, kahve fincanları, çay ve kahveden ibaret. Konuştuğum kişiler az-çok her şeye ulaşmanın mümkün olduğunu ancak çeşidin kısıtlı olduğunu söylüyor. O yüzden taşıyabileceğim kadarını burdan götüreceğim. 
Herkesin, özellikle Teksas'lı Aslı'nın, MD'li Nefise'nin, ve ABD'de yaşayan tüm bloggerların önerilerini bekliyorum. :)  :) 
Hayırlısı olsun bakalım...
Huzurla kalın..

1 Ocak 2011 Cumartesi

2 0 1 1 :)


Aman yarabbi, neredeyse yeni yıla uyuyarak girecektim!! neyseki uyandım:) herkese "happy new year" diyim o zaman, adet yerini bulsun! Evet yeni yıla burnum ve kulaklarım tıkalı, ağrılı bir baş ve şişkin bademciklerle giriyorum. Bu durumda herkese öncelikle sağlık diliyorum. Ve tabi ki mutluluk olsun, huzur olsun, başarı dolu bir yıl olsun 2011 inşallah! 


ps: birascık da kar olsun! olmaz mı? azıcık...


Sevgilerimle!!