Yarın işyerinde son gün.
Yeni bir hayata başlayacakken bıraktıklarına da epeyce üzülüyor insan..
Bol güneşli ofisim, dağınık masam, her daim pozitif Litvanyalı officemate'im..
Her biri hayatıma ayrı bir renk, ayrı bir ışık katan tüm arkadaşlarım..
Sabahları serviste uyuklamalarım, alt katta Yurdanur Hocaların ofisinde yaptığımız kahvaltılar, dinlenme odasındaki lahmacun partilerimiz, nedense hep esinlenip karikatür çizdiğim, günlük yazdığım seminerler..
Merdivenleri hızlı hızlı tırmanmam, inerken her seferinde en tepedeyken en aşağıya kadar yuvarlanmaktan korkmam, kaburgalarımı,kalçamı kırmaktan çok "eteğim başıma geçerse" diye rezil olma fobim, :p
her gün defalarca turladığım uzun koridorlar,
ders arasında başımı masaya koyup 5 dakikada uyuyup uyanmam...
Sınav kağıtlarındaki öğrenci hatalarına gülmem, öğrencilerin yaptığı her türlü espriler, günlük olayları yorumlamamız, araya ders sıkıştırma çabam..
öğrencilerle yerli malı haftasını yaşatma çabamız olan enteresan tea party'ler,
Sabah ilk derste gizli gizli sınıfta sucuk pişirip bütün okulu kokutmamız... :)
yaz okulundaki "karpuz partileri",
Kapının altından atılan öğrenci notları,ödevleri,enteresan istekleri,cin fikirleri...
Tüm saçmalıklar, tüm koşuşturmacalar, tüm sıkıntılar,tüm "bitse de gitsek"ler, tüm "ohh,şükür bu da bitti!"ler...
Tüm güzellikler, sayamayacağım kadar çok güzellikler...
İyiler, tatlı-sertler, anlayışlılar, babacanlar, sinirli görünenler, aceleciler, yavaşlar, komikler, anneler, hamileler... Tüm arkadaşlarım...
Hepsi, hepsi...
Buradaki nasibim bitiyor, belki tamamen belki bir süreliğine... Hayatımda bir kapı kapanıyor, diğer açılan kapıyı her ne kadar uzun zamandan beri beklemiş olsam da... Bilmiyorum işte.. Biraz gerginlik var doğal olarak sanırım...
Hayırlısı olsun bakalım.
Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler...
Yarın son gün işte.. Veda etmek zor..
Daha derin nefes...