Döndüm arkadaşlar!..
Harika bir gezi oldu, aslında bildiğimi zannettiğim şeylere dair bir çok ayrıntıyı ilk defa öğrendim, bir çok yeni yemek tattım, yeni insanlar gördüm ve de her şeyin ötesinde bize ne kadar zengin ve naif bir kültür mirası bırakıldığını bir kez daha anlayıp kanıtlarıyla tasdik ettim.
Resimlerden önce dikkatimi çeken bir iki şeyden bahsetmek istiyorum. Suriye'de insanlar Türkiye'den gelenlere karşı ayrı bir ilgi duyuyorlar. Gezdiğimiz mekanlarda bayanlar "Türki?Türki?" diye sorduklarında aldıkları "neam (evet)" cevabı karşısında ellerimizi tutup "ehlen ve sehlen" diye başlayan uzun nutuklar çektiler:)Her ne kadar dillerini anlamasak da gülümseyerek ilgilerine mukabele etmeye çalıştık. Rehberimizin tercümesine göre güm kadınlar ne kadadr güzel olduğumuzu söylüyordu. Tabi okuyanlar yanlış anlamasın. dünya güzeli ahu bakışlı,selvi endamlı değiliz,kendimizce ortalama Türk kadını tipiyiz ama buna rağmen epey rağbet gördük Arap kadınlarından:) Tekstil olarak çok gelişmemiş olduklarından heralde kılık kıyafetimiz onlara çok değişik geldi de o yüzden bu kadar ilgilerini çektik sanırım,çünkü arap kadınları bence bizlerden çok daha alımlı.Biraz yaşlıca olanları ise Türk olduğumuzu öğrenince bize sarılıp,yanaklarımızdan öptüler. Bayanlarda durum böyleydi, varın gerisini siz tahmin edin!
İlginçtir, burada hukukta şeriat kanunları geçerli ancak değişik bir sosyal sistemleri var. Mesela başörtüsünü istenen her yerde takmak ya da takmamak serbest! Yani her iki durumda da herhangi bir yaptırıma maruz kalmıyorsunuz ki bu bizim laik ülkemize nispeten bir hayli düşündürücü.
Kadınlar bu ülkede geç vakitlere kadar sokaklarda rahatça gezebiliyorlar, çünkü kadınlara tecavüz ya da tacizin cezası kesin idam! Yani böyle birşeyi aklından geçiren bir kişi önceden cezasını bildiği için bu tür şeylere pek kalkışmıyorlarmış. Gerek de duymuyorlardır sanırım zira 4 adet resmi eş edinme hakları var!
Suriye'de öğrenciler için üniversite eğitimi tamamen ücretsiz ancak bir şartla; o da aşırı zor üniversite sınavlarını geçebilmek. Rehberimizden dinlediğimize göre öğrenciler sınavda ilk okuldan liseye kadar tüm müfredattan sorumlu tutuluyor ve sınav üç oturumdan oluşuyor. Bu kadar zor bir sınavı geçen öğrenci herhalde kendini cennete girmiş gibi hissediyordur:)
Ha bu arada; diyelim ki Suriye'lisiniz ve bir üniversiteden benim gibi öğretmen olarak mezun olup hayata atıldınız, alacağınız maaşı söylüyorum sakın gülmeyin: Türk parasıyla 150 Lira! Evet sadece bu kadar! 1 TL, 3 Suri ediyor, yani bizim paramız onların 3 katı değerinde, ben bir öğretmen olarak halime şükrediyorum, milletimiz sağolsun-devletimiz varolsun! :)
Biraz da esnaftan bahsedelim. Aşağıdaki resimdeki sarı görebileceğiniz gibi Suriye trafiğinin neredeyse yarısından fazlası ticari taksilerden oluşuyor.Sebebi toplu taşımanın yetersiz ve pahalı olması.Buna rağmen ticari taksi sayısı sadece Şam'da 50bin den fazla imiş. Ayrıca petrol zebil olduğu için taksi ücretleri çok ucuzmuş. Örneğin 10 km'lik bir mesafeyi Türk parası ile 5 lira tutuyormuş.
Ahh ahh! Bir de hijyen meselesi var... Yani arkadaşlar,şu bizim klasik alaturka tulavetleri icat edenlere yatın kalkın dua edin! Hava acayip sıcak, elimizde su şişeleri habire su içiyoruz ve doğal olarak ihtiyacımız geliyor ama gidecek yer yok! Yani var aslında da bizde gidecek cesaret yok:) Eşime göstermek için bir adet resmini bile çektim ama buraya koymak çok abes olur herhalde, görmeden anlaşılmaz arkadaşlar:)
Olumsuz gibi görünen yanları bunlar. Ama güzellikleri de anlatmadan geçemem... Havası bambaşka, çok sıcak ama İstanbul'daki gibi boğucu bir atmosferi yoktu,gölgelerde sıcaklık gayet dayanılırdı.
Daha gezdiğim yerleri anlatmaya başlamadım bile. İslam tarihi adı altında ders kitaplarında okuyup geçtiğimiz ancak özümseyemediğimiz, anlayıp analiz edemediğimiz pek çok şeyi hatırladım ve tarihimizin ne kadar zengin ve çoğu yerde acılarla dolu olduğunu anladım. Bedenleri ortadan ikiye kesilerek kavimleri tarafından katledilen Hz. Yahya, Hz. Zekeriya, Efendimiz'in (sav) halifeliğini paraya satmadığı için başı kesilerek katledilen torunu Hz. Fatıma'nın oğlu Hz. Hüseyin, kızı Seyide Zeyneb,
Şiilerin çok rağbet ettiği Seyide Zeyneb Camii.
Efendimizin hatırasına Medine'de dayanamadığı için Şam'a göç edip orada can veren Bilal-i
Habeşi
Bilal-i Habeşi'nin de Türbesinin içinde bulunduğu kabristan. Yeşil kubbeli ve taşlı olanlar sahabe ve ehli beyt kabirleri...
Habeşi, Halid bin Velid, Muhyiddin Arabii ve
Yavuz Sultan Selim tarafından yapılan Selimiye medresesinde kabri bulunan son Osmanlı sultanı ve halifesi M.Vahdettin Hazretlerinin makamlarını ziyaretlerimizde epeyce duygulandık. Tüm bu yaşanmış olayları tarih kitaplarında sadece ders geçmek için okumuştuk zamanında... Ama şimdi gerçekten anladım neler yaşandığını...
Dünyada halen işler durumda olan en eski 23 değirmenden üç tanesi Suriye'de bulunuyormuş. MS 2 yılında yapılmış.
Neyse, şimdilik bu kadar... Suriye yemeklerini ayrı bir postta anlatacağım. Gördüklerimi unutmamak adına da bu hafta ara ara yazacağım inşaallah...
Geçmişe saygıyla...