24 Ağustos 2009 Pazartesi

Fırında Makarna

Merhabalar... Mayıstı, hazirandı, ağustostu derkeeenn.. Bir de bakmışız ki ağustosun da neredeyse sonuna varmışız değil mi? Tabii bunu biraz da paylaşma,sabretme ve şükretme neşesiyle evlerimizi dolduran çok sevgili Ramazan ayına borçlu bulunmaktayız. İftarlar (ve dahi sahurlar) için iş dönüşü pişirilecek pratik tarifler araştırmaktayım bugünlerde... Gerçi böyle zor günler için az miktarda buzluk stoğu yapmıştım ama şimdilik ağırdan alıyorum,enerjim tükenmemiş ise farklı şeyler yapmaya çalışıyorum. Aşağıdaki tarif de tam istediğim gibi, pişmesi pek zahmetli olmayan, aksine tadı peeek bir lezzetli olan "beşamel soslu fırında makarna". Eşi makarnayı çok sevdiği halde sırf kendisi sevmediği için onları makarnadan mahrum eden tüm ev hanımlarına ithaf olunur... (Kim mi? Mesela küçük bir kız:)



Malzemeler

  • Bir paket makarna (aslında bucati ama ben kalem penne kullandım)
  • 2 lt su
  • 1 yemek kaşığı tuz
Sosu için,
  • Beşamel sosu(ben hazır kullandım)
  • Bir tutam maydanoz
Üzerine,
  • 1 su bardağı kaşar rendesi
  • 1 yumurta

Yapılışı
2 lt suyu kaynatıp tuzunu katın. Ardından makarnaları atıp 10 dk hafif diri kalacak şekilde haşlayın. Bu esnada hazır beşamel sosunu pişirin. Süzdüğünüz makarnayı uygun boyutta bir borcama döşeyerek ince kıyılmış maydanozunu ilave edip üzerine beşamel sosunu dökün. Sosu makarnaya karıştırarak iyice yedirin. Ardından kaşar rendesini bir yumurta ile çırpın ve makarnanın üstüne her tarafına gelecek şekilde yayın. Fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin(15 dk kadar). Dilerseniz beşamel sosunu koymadan önce içine küp doğranmış sucuk-salam-sosis yada ufalanmış beyaz peynir de ekleyebilirsiniz. Afiyet olsun..

Herkese mutlu iftarlar!



22 Ağustos 2009 Cumartesi

Hayırlı Ramazanlar...

Öncelikle herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum.. Aşağıda Ramazan arifesinde kızlarla gittiğimiz bir kafede yediğimiz dondurmalı tatlılar var. Malum yaz Ramazanı, iftar sonrası tatlı olarak hafif bir şeyler sunmak istediğinizde yardımcı olabilir diye resimlerini yayınlıyorum... Çok leziz, hafif ve evde yapımı kolay dondurmalı sunumlar...

Kup Amerette (Benim tercihim:)
(Bademli,karamelli,vanilyalı dondurma,çikolata sosu ve rulo gofret ile)


Banana Split
(Bütün muz,kivi,çilek ve karamel sosu ve kream şanti ile)


Sağlık ve mutlulukla kalın...

2 Ağustos 2009 Pazar

Tatil Notları...


Daha önceki yazılardan birinde kısa bir tatil yaptığımızı duyurmuştum ancak resim paylaşımları uzun sireceği için bu zamana kadar oyalandım. Tatilimiz için bu yıl Bodrum'a gitmeyi tercih ettik. Kararı vermek aslında epeyce uzun süre aldı. Mayıs ayından itibaren ikimiz de tatil tatil diye sayıklamaya başlayınca gideceğimiz yerin kesinlike deniz kenarı olması gerektiği kanaatine vardık. özlediğimiz şey denizde geçen bir gün,güneşlenmek, akşamüstü sahilde oturup güneşin batışını izlemek ve de tamamen dinlenmek ve bunu da kalabalık sahillerin insan seline boğulmadan huzurlu,sakin bir ortamda yapabilmekti. Sonra netten araştırırken Bodrum yakınlarında küçücük bir koy bulduk. Marmaris'e 30 km uzaklığında, dağların arkasında fazlaca bilinmeyen tertemiz bir yerdi burası. Açıkçası internetteki resimlerine aldanıp sonra hayal kırıklığı yaşamaktan epeyce korkarak karar verdik ama kesinlikle gittiğimize değdi. Tabi oraya varışımıza kadar da yol üstü nimetlerinden faydalanmayı unutmadık. İstanbuldan sabahın erken saatlerinde yola düştük. Eskihisar iskelesinden arabalı vapurla direk Bursa'ya geçtik. Bursa'ya vardığımızda hemen en yakın lokantada pideli köftemizi de yeyip etrafı gezmeye koyulduk. Çarşıyı, Ulu camiyi ve Karacabey civarındaki bir arkadaşımızı da ziyaret ettikten sonra akşam olunca biz de yola çıkmayıp geceyi Bursa'da geçirmeye karar verdik. Ertesi sabah yine erkenden yola çıktık ve yol üstünde Gölpark adlı bir tesiste kahvaltımızı yaptık. Ardından tekrar yollara düştük, sırada İzmir vardı.İzmir'de de önce Konak sonra da Narlıdere'ye gittik. Narlıdere'de eşimin tarafından eski bir aile dostunu ziyaret ettik. Ancak onların yoğun ısrarı ile de bir geceyi de burada geçirdik. Ama harika vakit geçirdik. Eklemeden edemeyeceğim, akşam yemeği için hep beraber gittiğimiz Hamsiköy'de yediğimiz Akçaabat köfteden son derece memnun kaldık. Gidecek olanlara rahatlıkla tavsiye edebilirim. İzmir'den Aydın'a doğru yolda giderken yolda Efes tabelasını görünce bu kez de Efes'i görmeden geçmemeliyiz dedik

ve tabiki de güzel bir tarihi gezi yaptık.

Efes çıkışı öğle yemeği vakti gelmişti,yine yol üstünde çok doğal bi mekanda gözleme yiyelim dedik. Otlu peynirli ve patatesli gözlemeler sunumuyla da lezzetiyle de bizi mest etti.

Zaten planımız da iki günü yollarda geçirip ardından tatil için tuttuğumuz aparta gitmekti. Ve nihayet tatil mekanımıza ulaştık. İki koca dağa kalp çarpıntıları ile tırmanıp indikten sonra karşılaştığımız manzara gerçekten harikaydı.

Gittiğimize gerçekten değdi diyebilirim. Havası tertemiz,doğa ve deniz içiçe... Her şeyden öte tam istediğimiz gibi sakin sessiz bir yer...

Tabi sakin olmasında bizim tatil için sezon tam başlamadan gitmemizin payı büyük.

Sabah kahvaltıdan sonra 10 gibi denize girdik, öğlen sıcağında çıkıp 3 civarında bir daha girip akşama kadar çıkmadık. Bol bol güneşlendik,sadece 5 gün olan tatil tamamen bronz olmama yetmedi ama sanırım bir yıl yetecek kadar güneş depoladım kendime..

Umarım hepinizin de tatili çok güzel geçiyordur, şimdilik bu kadar...
Mutlulukla kalın...