2 Ağustos 2009 Pazar

Tatil Notları...


Daha önceki yazılardan birinde kısa bir tatil yaptığımızı duyurmuştum ancak resim paylaşımları uzun sireceği için bu zamana kadar oyalandım. Tatilimiz için bu yıl Bodrum'a gitmeyi tercih ettik. Kararı vermek aslında epeyce uzun süre aldı. Mayıs ayından itibaren ikimiz de tatil tatil diye sayıklamaya başlayınca gideceğimiz yerin kesinlike deniz kenarı olması gerektiği kanaatine vardık. özlediğimiz şey denizde geçen bir gün,güneşlenmek, akşamüstü sahilde oturup güneşin batışını izlemek ve de tamamen dinlenmek ve bunu da kalabalık sahillerin insan seline boğulmadan huzurlu,sakin bir ortamda yapabilmekti. Sonra netten araştırırken Bodrum yakınlarında küçücük bir koy bulduk. Marmaris'e 30 km uzaklığında, dağların arkasında fazlaca bilinmeyen tertemiz bir yerdi burası. Açıkçası internetteki resimlerine aldanıp sonra hayal kırıklığı yaşamaktan epeyce korkarak karar verdik ama kesinlikle gittiğimize değdi. Tabi oraya varışımıza kadar da yol üstü nimetlerinden faydalanmayı unutmadık. İstanbuldan sabahın erken saatlerinde yola düştük. Eskihisar iskelesinden arabalı vapurla direk Bursa'ya geçtik. Bursa'ya vardığımızda hemen en yakın lokantada pideli köftemizi de yeyip etrafı gezmeye koyulduk. Çarşıyı, Ulu camiyi ve Karacabey civarındaki bir arkadaşımızı da ziyaret ettikten sonra akşam olunca biz de yola çıkmayıp geceyi Bursa'da geçirmeye karar verdik. Ertesi sabah yine erkenden yola çıktık ve yol üstünde Gölpark adlı bir tesiste kahvaltımızı yaptık. Ardından tekrar yollara düştük, sırada İzmir vardı.İzmir'de de önce Konak sonra da Narlıdere'ye gittik. Narlıdere'de eşimin tarafından eski bir aile dostunu ziyaret ettik. Ancak onların yoğun ısrarı ile de bir geceyi de burada geçirdik. Ama harika vakit geçirdik. Eklemeden edemeyeceğim, akşam yemeği için hep beraber gittiğimiz Hamsiköy'de yediğimiz Akçaabat köfteden son derece memnun kaldık. Gidecek olanlara rahatlıkla tavsiye edebilirim. İzmir'den Aydın'a doğru yolda giderken yolda Efes tabelasını görünce bu kez de Efes'i görmeden geçmemeliyiz dedik

ve tabiki de güzel bir tarihi gezi yaptık.

Efes çıkışı öğle yemeği vakti gelmişti,yine yol üstünde çok doğal bi mekanda gözleme yiyelim dedik. Otlu peynirli ve patatesli gözlemeler sunumuyla da lezzetiyle de bizi mest etti.

Zaten planımız da iki günü yollarda geçirip ardından tatil için tuttuğumuz aparta gitmekti. Ve nihayet tatil mekanımıza ulaştık. İki koca dağa kalp çarpıntıları ile tırmanıp indikten sonra karşılaştığımız manzara gerçekten harikaydı.

Gittiğimize gerçekten değdi diyebilirim. Havası tertemiz,doğa ve deniz içiçe... Her şeyden öte tam istediğimiz gibi sakin sessiz bir yer...

Tabi sakin olmasında bizim tatil için sezon tam başlamadan gitmemizin payı büyük.

Sabah kahvaltıdan sonra 10 gibi denize girdik, öğlen sıcağında çıkıp 3 civarında bir daha girip akşama kadar çıkmadık. Bol bol güneşlendik,sadece 5 gün olan tatil tamamen bronz olmama yetmedi ama sanırım bir yıl yetecek kadar güneş depoladım kendime..

Umarım hepinizin de tatili çok güzel geçiyordur, şimdilik bu kadar...
Mutlulukla kalın...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dediniz ki;